YAZARLAR

İŞÇİ BAYRAMI.

İŞÇİ BAYRAMI.

Loading

Yirmi yıl öncesiydi “bu devlet iyi yönetilmiyor” dediğimizde.

“Allah israfı sevmez” bunu inandık dediğiniz kitap diyor dediğimizde.

İsraf bu ülkeyi batırır dediğimizden hemen sonra “Almanya bizi kıskanıyor, itibardan tasarruf olmaz” naraları havada uçuyordu.

Gelinen finalde, hazretlilerimiz “tasarruf edelim bari” dedi.

Yine söylüyoruz:

Bu gidişte iyi değil.

Artık bizi tasarruf etmekte kurtarmaz.

Zira satılacak yüksek gelirli mülkler kalmadı.

SEKA’dan Tekel’e her şeyi sattınız.

Olmayan paranın tasarrufu mu olur.

Milli vekillerimiz…

*Gelin ülkemizin nüfus yapısını değiştirecek olan büyük projenin bir parçası olan 10.000.0000’u aşkın niteliksiz nüfusu memleketlerine gönderelim.

*Tekel, şeker fabrikaları, kazanç sağlayan ne varsa kamulaştıralım.

*Köylerde camilerin yarısını okula çevirelim.

*Bekçileri silahlarıyla, imamlarla birlikte köylere eğitime gönderelim.

Ancak önce bekçilere fizik, kimya, tarım, ziraat, müzik, felsefe vb. derslerden oluşan bir yıllık eğitim verelim.

Muhtarları da bu eğitime tabi edelim.

Üniversite mezunlarından da muhtar atayalım.

(Neden bekçi diyorum.?

Zaten bu insanlara maaş ödüyoruz.)

*Köylerde kooperatifleşmeyi sağlayalım.

Örneğin: Bir makinanın her parçasını ayrı bir köy, gıdanın her çeşidini ayrı bir köy üretsin.

*Bakkallardan vergi almadan baklaların açılmasını sağlayalım.

Gıda tekelleşmesinin önüne geçelim.

(Büyük esnaf azıcık kusura bakmasın)

*Yabancı kökenli ürünlere “yerli milli” demeden bu topraklara üretilen Türk Malı ürünlere yönelim sağlayalım.

*”Ekonomik bağımsızlık olmadan tam bağımsızlık olmaz” prensipleriyle hareket edip, Dünya Bankasından para dilenmeyelim.

Onların bize gönderdiği adamda Yüce Türk Milletine “yerel halk” diyemesin.

Onurumuz kırılmasın.

Bize kimse gülmesin.

İşçilerimizin yüzü gülsün.

Herkes bayram etsin ve İşçi Bayramı kutlu olsun.

ADALETSİZLER…

Adaletin içini oyanları, adalet içeren her şeyi (din dahil) delik deşik edenleri mesele kendi çıkarları olunca alkışlayanlar, ortalıkta “adalet” diye gezmeye başladı.

Hayırdır.

Ben adalet, adalet diye bağırırken “tutturdun bir adalet” diyordunuz.

Kendinize gelin.

Sizleri isim isim biliyorum.

Hanginiz hangi partili maharetiyle işe girdiniz, hanginiz liyakatle değil zengin ve nüfuzlu adamın ricasıyla işe alındınız.

Hanginiz ATM faresi.

O topa girmiyorsam korktuğumdan değil, aptallarla tartışınca kimin aptal olduğunun belli olmamasından.

Şimdi düşünün bakalım nedir adalet!

SORU?

Araçlara yapılan muayene ücretleri neden bilirkişi (eksper) raporu olarak geçerli olacak şekilde düzenlenmez?

Sevgili milletim:

Kamnun yapıcıları yani vekilleri mesleklerinden veya partilerden değil, tercihli oy sistemiyle seçip kanun yapacak nitelikte seçerseniz genel başkanın değil sizlerin dediği olur.

Aksi takdirde canımız daha çok yanar!

 

Sokak köpeklerini dokunulmaz yapıp, besi hayvanlarını küresel ısınmaya neden görüp kanun yapanların kedi-köpek mama fabrikası var mı?

KAYYUM!

Diyarbakır Sur Belediyesi’nde Atatürk ve Erdoğan’a hakaretten sonra devletimiz boş durmadı.

Müfettiş görevlendirildi.

Kayyum atanınca da ağlamalar başlar.

Yok öyle demokrasinin nimetlerinden faydalanmak maharetiyle ülkenin kurucusuna ve seçilen cumhurbaşkanına hakaret.!

 

Haddini bileceksin.

Sana belediye idaresi verildi ülke idaresi değil.

Kaldı ki ülkenin idaresi de verilse hukuka uyacaksın.

Anayasamızın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri kırmızı çizgimizdir.

 

Doğru yolda olana selam olsun.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL