4,5 sene kalemlerini yağa bandırarak yazı yazanlar ne hikmetse birden farklı siyasi adaylar ile can ciğer sarma oluşunu hiç yadırgamadan, uzaktan seyretmek o kadar keyif verici ki. O duyguyu anlatmaya kelimeler kifayet etmez yaşanması gerekir.
Bu zavallı kalemlerini yağa bandırarak yazı yazanlar anlaşılan yaranmaya çalıştıkları kişinin başarılı olamayacağını anlamış olmalılar ki kazanması muhtemel diğer adayları yakın markaja almaya başlamışlar.
“ Fırıldaklık bir sanattır herkes icra edemez” sözünü söyleyen ünlü düşünür birden aklıma geldi. Adam harbiden haklı ölçmüş, biçmiş, izlemiş ve sonunda o ünlü sözünü ÇUK diye oturtmuş.
Doğru bir söz, nereden geldiyse birden aklıma geliverdi. Kendini savunmaktan aciz olmadığını düşündüğüm AKParti adayı için yaptığımız eleştirilere sadece yaranmak uğruna avukatlığına soyunanlar benim yazdığım eleştiriler gücüne gitmiş olmalı ki eleştiriye muhatap olan sorularımızın muhatabı açıklama yapmaktan kaçındığı halde ( Ateş olmayan yerden dumanın çıktığı hiç görülmemiştir.) avukatlığına soyunması bana oldukça enteresan geldi.
Soru ve eleştirilerimizin muhatabı kendini savunamayan, aciz bir kişi değil tam tersine okumuş hatta avukatlığa soyunandan daha fazla bilgili donanımlı bir kişi olduğunu her kes tarafından bilinmekte öyle değil mi? Zaten böyle olmasa Aksaray’ı 4,5 yıl yönetmek için görev vermezler Avukatlığa soyunan kişiye verirlerdi.
AKParti adayı iyi veya kötü 4,5 yıl bu şehri yönetmiş bir kişi olarak kendine yapılan eleştiri veya sorulan sorulara cevap veremeyecek kadar aciz bir kişi mi? sen avukatlığına soyunuyorsun? Diye sormazlar mı?
Herkes bu mesleği icra edecek olsaydı ortalık GAZETECİ kaynardı. Gazetecilik ile Halkla ilişkileri karıştıranlar size bir önerim var acizane.
Yazarken veya birilerinin avukatlığını yapmaya kalkmadan önce kapasiteyi ölçmeli her bir şeye maydanoz olmak yerine iyi bildiği işi yapmak insanlara her daim saygınlık getirir. İnsanların Bakış açıları farklı olur.
Herkes en iyi bildiği işi yapmalı beceremediği işi yapmaya çalışarak insanların değerli vakitlerinin üç kuruş para için heba etmemelidir.
İnsanlar “ Fİ tarihinde yapmaya çalıştığın işleri değil beceri sahibi olduğun işleri yap ki seni önemsesinler” sözünü boşuna söylememişler sanırım.
Siz siz olun sizden daha tahsilli bir kişinin avukatlığına soyunmayın. İnsanlar dinledikçe ağızları haricinde diğer yerleri ile gülerler. Benden söylemesi bu işin sonunda alay konusu olmak ta var.
Avukatlığı bu işi meslek edinenlere okulunu okuyup kafa patlatanlara bırakın. İşinizi yapın ama beceri sahibi olduğunuz işi sahiplenerek yapın.
Mahkeme salonunda görüşmek üzere hoşça kalın. ( Sonuçta Avukatların yeri mahkeme salonu dur. Medya platformu değil.)
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)