Bugün 3 mayıs dünya basın özgürlüğü günü tüm basın mensuplarının ve gazetecilerin günü kutlu olsun.
Zor şartlarda görevini yapmaya çalışan gazetecilerin Türkiye başta olmak üzere bütün ülkedeki basın mensuplarını bir gün de olsa düşünerek empati yapalım olmaz mı?
Neden mi empati yapalım;
Sizler hiç mitinglerde polis ablukasına maruz kaldınız mı ya da protesto olduğu zaman orantısız güce maruz kaldınız mı?
Çalışma koşulları yaşanılan zorluğu bir yana stresle nasıl baş edilmeye çalışıldığını tahmin edebiliyor musunuz?
Basın özgürlüğü demek bilinçsiz vatandaşlarımız için bir şey ifade etmeyebilir fakat sansürsüz ve dayatmasız bir basının olması demek.
Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında 7 basamak yükseldi bunun nedeni bizim üzerimizdeki ülkelerin basın özgürlüğünde daha da gerilemesinden dolayı.
Bizim ülkemizde az mı gazeteci tutuklanıyor az mı şiddete maruz kalıyor gözaltına alınıyor durum böyleyken özgür basına sahip miyiz diye de sormamız gerekmiyor mu?
Gelelim Aksaray’a basına ne kadar değer veriyor gazete okuyan var mı örneğin.
Biliyor musunuz Turan Yaldır’ın milletvekili olduğunu bilmeyen vatandaşlarımız var belediye başkanlığı seçiminde neden aday olmadı diyen vatandaşlar var.
Gazetecilik otorite, dayatma gibi zorluklarla mücadele ediyor hatır gönül ısrarı da var haber beğenilmediğinde dahi savrulan tehditler çabası.
Ülkemiz 81 şehriyle bir bütün fakat bazı şehirlerimiz çok duyarsız ve basından bir haber durumda.
Şunu unutmamak gerekir basın özgür olursa sessiniz çıkar korkmazsınız sansüre maruz kalmazsınız.
Gazeteciler olmazsa cesur muhabirler olmazsa hiçbir vatandaşın sesi çıkmaz duyulmaz olur bu unutulmamalı.
Tablo iyi değil bunu da belirtmek lazım bir kez daha korku duvarının arkasına sığdırılmak istenen gazeteciliğe bakmak ve düşünmek zorundayız.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)