Öncelikle tenkit edip eleştirmek ve vatandaş adına doğruların ortaya çıkmasını sağlamak bizim asli görevimiz. Gerektiğinde Vatandaş adına hesap ta sorarız gerektiğinde hasıraltı yapılan işlerin akıbetini de sorarız. Bu bizim işimiz Allah’ın izniyle önce Allaha sonrada suçumuz varsa Adalete hesap veririz.
Aday Adaylarına bir bakıyorum da maşallah duru suda taş sektirenlerden daha maharetliler. O parti olmadı bu partiye geçiş yapayım diye her seçimde parti değiştiriyorlar.
Ha bu arada partilerine gönülden bağlı seçilmeyeceğini bildikleri halde aday adayı olanlar da yok değil.
Aday olmak için yarış içerisinde olanlar da kendilerini anlatmak için var gücüyle çalışıyorlar. Hele birde sosyal medya profilini değiştirmeden o parti senin bu parti benim partileri gezenler var onlar da ayrı bir alem.
“Siyaset akıllı adam işi” diyen rahmetli Süleyman Demirel ne kadar da doğru söylemiş.
Her halde bu sözü siyasetten anlamayan fakat konuştuğu zaman mangalda kül bırakmayan siyasetçiler için kullanmış. Günümüzde bu tür siyasetçiler yok değil. Buradan o siyasetçilere bir çift sözüm olacak. Siyaset bilginiz yoksa bırakın o koltuğa bilenler otursun. Otursun ki basının ağzına sakız olmayın. Bu arada Tecrübeli siyasetçilere bir sözüm yok.
Dimyata pirince giderken elindeki pirinçten olmak deyimi vardır. Beceriksiz siyasetçiler sözüm ona danışmanlık kisvesi altında birilerinden para tırtıklamaya çalışan kişilere ipleri verdiklerinde vatandaşın karşısına aday çıkartacak isim bulmakta oldukça zorlanır.
Buradan siyaset dersi verme niyetinde değilim. Amma velâkin profesyonel kişiler ile çalışmak her zaman kazanç getirir. Beceriksiz işi bilmeyen kişiler ile yola çıkarsan partinin alacağı oy yüzdesini arttıracağına tam tersi düşürür. Bunu Profesyonel siyasetçiler iyi bildiği için her daim profesyonel kişiler ile çalışmayı tercih ederler.
Beceriksizlere ayıracağım sütun bu kadar aslında çok bile yazdım.
Bereket versin muhalif partilerin aday adayları ziyaret etme zahmetinde bulunmadılar. Ziyaret etseler
“ 3,5 yıldır nerede idi partiniz bu kadar kötü yönetilen bir belediye vardı da bu zamana kadar neredeydiniz?” sorusunu soracağımı hissetmişler galiba ki ziyaret etme zahmetine girmiyorlar.
Aksaray’ın mevcut belediye başkanı tekrar partisi tarafından aday gösterilir mi bilmem ama bildiğim bir şey varsa oda her gazetecinin elinde oldukça çok malzeme olduğu. Şimdilik bir kenara konmuş bekleyen malzemeler zamanı geldiğinde gün yüzüne çıkar. Bedava dağıtılan çorbadan zehirlenenler, belediyenin hurda parasını cep ellezi edenlerin akıbetlerinin ne olduğu?
Hısım akrabalara makam mevki imtiyaz var mı yok mu?
Belediyenin hafriyatlarının ihalelerinin hangi kriterlere göre hep aynı firmaya verildiğini sorarız.
Her ne kadar aba altından sopa gösterilse de mahkemeye vermek ile veya verdikleri gıda kolisini dezavantajlı vatandaş olduğunu yüzüne vursalar da. İstedikleri gibi yıkayıp yağlamayı yapmadığımız için kara listeye alınsak ta 2,500 TL lik adam muamelesini kabul edemeyiz.
Buradan Aksaray’ı yönetmeye talip Belediye başkan adaylarına bir sözüm olacak. Seçildiğinizde belediyeyi kendiniz yönetin müdürlerinizin handikapları yüzünden basın ile ters düşmeyin. Gün gelir 2.500 TL. ye haber yapmak için gazeteci bulamazsınız. Birileri çıkar vatandaştan gizlemeye çalıştınız olayları gün yüzüne çıkarır para ile haber yaptırdığınız GAZETEC! Ler sırtını dönüverir maazallah.
Tarih bu tür KENDİNE GAZETECİ dedirmek için uğraş veren insanlar ile doludur.
Bu yazı sonrası adliye koridorlarında savcı kapıları bekleyenler olacaktır. Onlarda da Eyvallah çeker ifademizi verir tazminat davamızı açar Kazanırsak da kazandığımız paraları yetim, dezavantajlı ailelere pay eder işimize bakarız.
“Ben hep doğruları yazar işimi yaparım. Gerisi dokuz köyün sorunu.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)