SAĞLIK

Aksaray Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Rıfkı Karabatak, “Bilim, değer görmediği yerden göç eder”

Aksaray Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Rıfkı Karabatak, “Bilim, değer görmediği yerden göç eder”

Loading

Aksaray Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Rıfkı Karabatak, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle basın açıklaması yaparak, “Bilim, değer görmediği yerden göç eder” dedi.

Operatör Doktor Rıfkı karabatak “Vatan söz konusuysa Türk Hekimleri canını vermeye hazırdır”

1827 de Osmanlı da ilk modern Tıp eğitimi vermek üzere kurulan Tıphane-i amire ve Cerrahhane-i amire nin kuruluş tarihi olan 14 Mart o günden bugüne Tıp bayramı olarak kutlanmaktadır. Ancak 14 Mart esas anlamını 1919 yılında İstanbul İngiliz işgalindeyken Tıbbiyeli Hikmet liderliğinde Tıp öğrencilerinin görünüşte 14 Mart kutlamak üzere toplanması  ancak bu eylemi daha sonra işgale karşı bir protesto eylemine dönüştürmesiyle kazanır. Tıbbiyeli Hikmet ve arkadaşları Darülfünun’ un saat kuleleri arasına Türk bayrağı çekerek işgale karşı direnişin fitilini ateşlemiştir. O Tıbbiyeli Hikmet ki Sivas Kongresinde Atatürk’ün gözlerinin içine bakarak “ Manda kabul etmeyiz, Siz kabul ederseniz sizi de reddeder ülkenin kurtarıcısı değil batırıcısı ilan ederi demiştir.

Hekimler sadece hastaları tedavi eden bir meslek grubu değildir. Ülkesini ilgilendiren her konuda başat rolü oynayan kanaat önderleridir. Mesela, 1921 yılında Tıp fakülteleri mezun vermemiştir. Çünkü 1915 de kayıt yattıran tıp öğrencilerin tamamı Çanakkale’de şehit olmuştur.  1919 da Bandırma vapurunda  Atatürk ün yanında üç Türk hekimi yer almaktadır. Bu neslin son temsilcileri yakın zamanda Covid Pandemisinde, 15 Temmuz kalkışmasında ve 6 şubat deprem felaketinde canlarını dişine takarak görevlerine devam etmiş yüzlercesi şehit olmuştur. Kriz dönemlerinde alkışlanan yerlere göklere sığdırılamayan Türk hekimleri ortam azıcık durulduktan sonra sağlıkta şiddet, malpraktis yasaları ve ağır çalışma koşulları ile baş başa kalmaktadır.

Hekimler beş dakikada bir hasta bakmaktan muzdariptir. Hekimler halk arama eylemlerinin daha çok para istiyorlar gibi algılanmasından muzdariptir.  Hekimler şiddete maruz kalma endişesinden muzdatiptir. Hekimler yüzlerce arkadaşının Yurtdışına çıkış arayışlarından muzdariptir. Ama unutulmamalıdır ki bilim değer görmediği yerden kaçar. Hekimlik, Yüce Mevlamızın yaratıp bizlere emanet ettiği bedenlere işlem yapma ve dokunma yetkisi ve yetisine sahip tek meslektir. Hekimlik öyle bir meslek ki, insanlar gözlerinden sakındıkları evlat, Ana, Eş ve Babalarını sınırsız bir teslimiyet içerisinde yukarıda Allah aşağıda siz diyerek bizlere emanet etmektedir. Bu ne büyük sorumluluk ne ağır bir yüktür. Sizler idareci olarak dünyanın en iyi hastane binalarını yapsanız, dünyanın en iyi sağlık sistemini kursanız içinden Hekimi çekip aldığınızda binalar birer taş yığını sistemler sanal bir kurgudan ibaret kalacaktır.

Ülkemizde sağlık sistemi doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın özverisi üzerinde yürümektedir. Bizler üzerimizdeki bu büyük sorumluluğun bilincindeyiz. Asistan iken evlenenlerimiz yoğun çalışma temposundan çocuklarının büyüdüğünü pek hatırlamaz. Covid zamanı Hastanede çalışanlar çocuklarına dahi sarılamamışlardır. Bu sebepledir ki sağlık çalışanları mutlu olmayı en çok hak eden meslek grubudur.

Bizler Covid pandemisinde, Çanakkale de depremlerde şehit olanlar gibi, candan geçmeye karşımızda İngiliz güçleri veya Atatürk dahi  olsa Tıbbiyeli Hikmetler gibi doğru bildiğimizi haykırmaya insanı yaşat ki devlet yaşasın düsturu ile insanlarımıza şifa dağıtmaya devam edeceğiz. Kendisini Türk hekimlerine emanet eden Atamıza da diyoruz ki, bu cennet vatanın her köşesinde şifa dağıtmaya, vatan tehlikede ise candan geçmeye hazırız ve ezelden ebede buradayız.

Ne Mutlu Türküm diyene, Ne Mutlu Türk Hekimlerine….

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL