Her Yazılana inanmayı. Ortalık yağ yakanlar sayesinde vıcık vıcık olmuş vaziyette.
Merhum Hürriyet gazetesi kurucusu ve sahibi Sedat Simavi’nin o meşhur; “Gazeteci arkadaş, mecbur kalırsan dahi kalemini kır, fakat satma!” sözü birçok gazeteciye kılavuz olmuştur. Başarılı gazeteciler bu sözü kendilerine ilke edinmiş bu sayede insanların doğru habere ulaşmalarına ön ayak olmuştur.
Bu konuyu yazıp çizmek nasıl algılanır kestirmesi oldukça güç. Kim nasıl anlarsa anlasın ister üzerine alınsın isterse köşelerinden kendilerini aklayacak bir şeyler karalasın aslında pek de umurumda değil.
Ben her daim olduğu üzere bildiğimi yazar bilmediğimde susarım. Kimseyle alıp veremediğim bir hesabım yok. Kalemimi üç kuruşa satın almaya kalkanlara cevabını veririm. Kalemimi üç kuruşa satacak kadar da Yalaka, halkın tabiriyle Yavşak (Bit yavrusu) olacak kadar da düşmedim Elhamdülillah.
Yapan yaptığıyla anılır gerisi hikâye. Hep birilerini eleştirdim. Aslında biraz da öz eleştiri yapmanın yararlı olacağı kanısındayım.
Sizce Aksaray’da gazetecilik nasıl işliyor? Bu sorunun cevabını bilenler bilir de, bilmeyenlere de biraz bahsedelim.
O dürüst gazeteci kimliği artık çöpe gitti, çöpe gidiyor. Gazetecinin doğrusu vardır, paraleli yoktur.
Keşke küçük menfaatleri uğruna kalemleri satan gazetecilerin, gazeteci denilen kişilerin olmadığı bir Aksaray olsaydı.
Keşke, Aksaray ‘da gerçek anlamda basın özgürlüğü olsaydı. Akreditasyon denen uygulamayla, isteyen istediği gazeteciyi basın toplantısına alarak, istediği yazdırarak halkın haber almasını engelliyor olamasaydı.
Para pul ile işi olmayan O dürüst gazeteci kimliğini çöpe atmamakta direnen Gazeteci bir elin parmakları kadar azalsa da eldeki malzeme bu yapacak bir şey yok.
Üç kuruşa haber sitesi yaptırıp Gazeteci adı altında ortalıkta dolaşanlar, merhum Hürriyet gazetesi kurucusu ve sahibi Sedat Simavi’nin o meşhur; “Gazeteci arkadaş, mecbur kalırsan dahi kalemini kır, fakat satma!” sözünü bilirler mi bilinmez. Bilse idiler kendilerine biraz daha çeki düzen verirlerdi orası kesin.
Aksaray’da yansız doğruları yazan kalemlerin sayısı maalesef yok denecek kadar az.
Doğru haber almanın yolu aslında çok da zor değil. Aksaray’daki esnaf yerel basına sahip çıksa reklam desteği verse o zaman Belediye istediği haberi yaptıramayacak, insanlar doğru haberlere ulaşmaları sağlanmış olacaktır.
Esnafın desteği ile ekonomik yönden güçlenmiş yerel basın. Yerel yönetimlerin para ile haber yaptırması önleyecek böylece toplum doğru habere ulaşmış olacaktır.
Günümüzde Aksaray’da yerel yönetim kendi hazırlattığı haberler yayınlatıldığı için vatandaş doğru habere ulaşamamakta böylelikle yerel yönetimin görülmesini istediği haberler yansımakta kısacası yerel basın özgür değil yanlı olarak üretilen haberleri sayfalarına veya sitelerine taşıyarak yer vermekteler.
İşte size itiraf üstelik geç kalmış bir itiraf. Bizim yerel basın özgür değil maddi olanakları kısıtlı olduğu için parayı verenin düdüğünü çalar hale gelmiştir.
Bu sebepten yerel yönetimler ile ilgili haberlere itibar etmemek en doğrusudur. Maalesef belediye konulu haberler doğruyu yansıtmaktan oldukça uzak sadece belediye başkanını ön plana çıkartarak reklamını yapmaktan öteye gitmemektedir.
Gazete kupürlerini bir karıştırın hangi belediye haberinde belediye başkanını öven satırlara yer verilmemiş bir araştırın bulursanız bana da haber verin. O yüzden Belediye haberlerinin yüzde yüz reklam kokan haberlerden öteye gitmediğine şahit olacaksınız.
Yazarların bir kısmının kraldan çok kralcı kesilmeleri yağ yakmakta sınır tanımamaları belediyenin kendilerine verdiği desteğin ( 2.500 TL) kesilmemesi için çabadan öteye gitmemektedir. İşin ucunda para olmasa kimse o kadar yağcılık yapacak kadar alçalmazdı.
Siz siz olun yağdan ve yağcılardan uzak durun sağlığa zararlıymış. Hatta itibarı iki paralık yaptığı bile söylentiler arasında benden uyarması.
Doğruları yazmaktan korkmayan satın alınamayan kalemlerin çoğalması umuduyla.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)