Türkiye’nin ve Avrupa’nın tek kadın temalı tiyatro festivali olan Kadın Oyunları Festivali’nin Balıkesir’in Bandırma ilçesi gösterimleri, “Tilkiler ve Kötü Kalpli İtler” adlı oyun ile başladı.
Bandırma Belediyesi’nin iş birliğiyle, bu yıl Bandırma’da 3’üncüsü gerçekleştirilen “Kadın Oyunları
Festivali” başladı. Barış Manço Kültür Merkezi, 5 gün boyunca birbirinden değerli kadın temalı tiyatro
oyunlarına ev sahipliği yapacak. Festival kapsamında; Tilkiler ve Kötü Kalpli İtler, Prima Facie, Ölü
Kadınlar Diyarı, Kertenkelenin Ardından ve Dışarıda Hiçbir Şey Var adlı tiyatro oyunları Bandırmalılarla
buluşacak. Festival bu yıl, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem felaketinden etkilenen
kız çocuklarının eğitimi için organize ediliyor.
Festivalin açılış programı, “Tilkiler ve Kötü Kalpli İtler” adlı tiyatro oyunu ile gerçekleştirildi. Programa
Bandırma Belediye Başkanı Av. Tolga Tosun, Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Yağar, Belediye Meclis
Üyesi Merve Polat ve Bandırma Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat katıldı. Vatandaşların büyük ilgi
gösterdiği açılış oyunu, “Tilkiler ve Kötü Kalpli İtler,” kadın olmanın büyük portresini ve zorluklarını en
gerçekçi şekilde gözler önüne serdi. Tek kişilik oyunu sahneleyen Algı Eke, gösterdiği büyük ustalıkla
ayakta alkışlandı.
Belediye Başkanı Av. Tolga Tosun, programın kapanışında yaptığı konuşmada, 6 Şubat tarihinde
meydana gelen deprem felaketi nedeniyle festivalin ilk etapta gerçekleştirilmemesi kararı alındığını
belirtti. Daha sonra festival komitesi ve Bandırma Belediyesi’nin aldığı ortak kararla, festivalin
deprem felaketinden etkilenen kız çocuklarının eğitimi için organize edilmesi ürerine fikir birliğine
varıldığını aktaran Belediye Başkanı Av. Tolga Tosun, “Doğa deprem gerçeğini hiçbir surette
aklımızdan çıkarmamamız gerektiğini bizlere hatırlatırken, kadınlarımızın sorunları da tıpkı deprem
gerçeği gibi hatırlanıp dikkat çekilmesi gereken bir durumdur. Bizler çeşitli platformlar aracılığıyla
kadınlarımızın sesini duyurmaya çalışırken bu seferde sanat kanadıyla da seslerini duyurmaya vesile
oluyoruz. Böylesine zor bir dönemde sanatın iyileştirici gücüne inanarak sanatı ötelemek yerine kültür
ve sanat gibi iki önemli olguyu eğlence aracı görmeyip geçirdiğimiz bu zor süreçte bu olguların insan
üzerindeki iyileştirici gücüne destek olmayı tercih ediyoruz,” dedi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)