Genel

Engellerin Kalkması Dileği ile ENGELLİLER HAFTASI

Engellerin Kalkması Dileği ile ENGELLİLER HAFTASI

Loading

 

Halit ÜNAL ; EĞİTİMCİ

Doğuştan, bir hastalık nedeniyle veya bir kaza sonucu bedensel veya ruhsal bozukluğu olan insanlara engelli denir, Her insanın başına gelebilecek olan bu durum karşısında duyarlı olmalıyız, Engelli insanlara acımak yerine, onları hayata bağlayacak davranışlarda bulunup yaşamlarını kolaylaştırarak mutlu olmalarını sağlamalıyız. Kimi insanlar doğuştan kimi insanlar ise sonradan herhangi bir kaza sonucunda engelli olabilmektedir. Doğuştan ya da sonradan kazanılan engeller hem fiziksel hem de bedensel engeller olarak ortaya çıkabilmektedir.

Engelli bireyin yaşadığı sıkıntılar ve zorluklar hem aile hem de sosyal çevresinde kendini gösterir. Engellilerin topluma katılmalarının önündeki en büyük engellerden biri de ulaşım, fiziksel çevre ve konut sorunudur. Engellilerin içinde yaşadıkları fiziksel çevre, sahip oldukları fiziksel işlev bozuklukları /yetersizlikleri ve bunun yol açtığı sınırlamalar yüzünden büyük önem taşımaktadır.

Yaşanılan konuttan tüm kamusal yaşam alanlarına, ve ulaşım araçlarına kadar tüm çevresel unsurların engellilerin özellikleri ve gereksinimleri dikkate alınarak tasarlanmadığı bir gerçektir. Yollar, kaldırımlar, kamu binaları, parklar ve bahçeler, okullar, içinde yaşanılan konutlar, ulaşım araçları ve bunun gibi daha birçok fiziksel çevre unsuru, engellilerin topluma katılmasının önünde ciddi birer engel oluşturmaktadır. Böylece sahip olduğu engeli nedeniyle hareket yeteneği sınırlanmış insanların bu ve benzeri sebeplerle yaşadıkları sınırlama daha da pekişmektedir. Bunun anlamı Hareket yeteneği sınırlanan bireyin toplumsal yaşamdan dışlanmasıdır. Oysa bütün bunlar, engellilerin topluma katılmasını, toplumla bütünleşmesini kolaylaştıracak bir biçimde tasarlanabilir ve geliştirilebilir.

Engelli vatandaşlarımız da yaşamlarını sürdürebilmek için çalışıp para kazanmak zorundadırlar, Çalışmak, bir işe yaradığını hissetmek her insan gibi engelli vatandaşlarımızı da mutlu ederek yaşama dört elle sarılmalarını sağlayacaktır. Bedensel engelli kişilere acımak ve onların durumu karşısında duygulanmak, onların sorunlarına hiçbir çözüm getirmez. Her engellinin yapabileceği bir iş mutlaka vardır, Onlara iş vererek mutlu olmalarını sağlamalıyız, Yasalarımız, her yüz işçi çalıştırılan bir iş yerinde, iki engelli işçi çalıştırılmasını zorunlu kılmıştır.

Yurdumuzda; görmeyen, işitmeyen, hareket edemeyen, zihinsel ve ruhsal dengesi bozuk yaklaşık dört milyon beş yüz bin vatandaşımız bulunmaktadır. Bu sayının yaklaşık bir milyon beş yüz binini çocuklar oluşturmaktadır. Bedensel bir özrü ya da zihinsel bir bozukluğu olan bazı çocukların, öğretilen şeylerin ve öğretme yöntemlerinin öbür okullardan farklı olduğu okullara gitmeleri gerekir.  Eğitim konusunda belirttiğimiz gibi, toplumu tasarlarken, bir toplum modeli ortaya koyarken, içinde yaşanılan fiziksel çevreyi de o toplumun içinde yaşayan herkesi düşünerek tasarlamak gerekir.

Tüm dünyada olduğu gibi, yurdumuzda da engellileri koruyucu kanunlar vardır. Bir işte çalışan engelliler, engellilik durumuna göre ya gelir vergisi ödemezler ya da indirimli gelir vergisi öderler, Yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla yurt dışından ithal ettikleri araç ve gereçlere gümrük vergisi ödemezler, Çalışan engellinin istediği zaman erken emekli olma hakkı bulunmaktadır.

Engelli olmak, insanlığın ortak sorunudur. Bu nedenle hem yurdumuzda hem de Birleşmiş Milletlere üye ülkelerde, 10-16 Mayıs tarihleri arası Engelliler Haftası olarak kabul edilmiştir.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

İlgili Haberler

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL