ASAYİŞ

Depremin yerle bir ettiği Elbistan’da nelere şahit oldum?

Depremin yerle bir ettiği Elbistan’da nelere şahit oldum?

Loading

Depremin yerle bir ettiği Elbistan’da nelere şahit oldum? Bu yazıda gözlemlerimi yaşadıklarımı kaleme aldım.

Depremin taş üstünde taş bırakmadığı Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 8 gün nasıl geçti. İnsanların uykusuz enkaz altından bir cana ulaşmak için çabalamalarına şahit oldum.

Canını dişine takanlar insanlara yardım edebilmek için sevdiklerini geride bırakıp kilometrelerce uzakta uykusuz gecesi gündüzüne karışan insanlar var bu ülkede.

Dertleri sadece yardım etmek olan insanları oturduğu yerden eleştirmek çok kolay.

Benim aklımın almadığı anlamakta zorluk çektiğim bu insanlar ne yapmak istiyorlar?

Dertleri ne bu insanların?

Makamı mertebeyi bir kenara itip yaraları sarmak yardıma muhtaç tek insan kalmasın diye çabalayan insanların çalışma şevkini alaşağı etme çabaları neden?

Bir bürokrat düşünün eline süpürge almış yerleri temizliyor.

Başka bir bürokrat yardıma gelen gönüllülerin yakıtından barınmasına yiyeceğinden kullanacağı donanımların teminine kadar var gücüyle çalışıyor.

Ben depremin ilk gününden itibaren Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde mensubu olduğumdan dolayı gurur duyduğum Aksaray AFAD GÖNÜLLÜSÜ olarak görev aldım.

Mesleki kimliğimi bir kenara koyup deprem bölgesine gazeteci olarak değil AFAD GÖNÜLLÜSÜ olarak gittim.

Bana diyeceksiniz bundan bize ne diye.

Masa başında bilgisayar başına geçip atıp tutanlara istinaden bu yazıyı kaleme alma gereği duydum.

Elbistan’da kaldığım 8 gün boyunca canla başla çalışan bürokratlarla aynı havayı teneffüs etmek nasip oldu.

Eşlerini çocuklarını geride bırakıp hayat kurtarma derdiyle dertlenen birbirinden değerli gönüllü arkadaşlarımla omuz omuza çalıştım. Eksi 20 derecede soba başında üç beş dakika soluklanan insanları tanıdım. Gecesini gündüzüne katan bürokratların bir can kurtarmak için çabalamalarına şahit oldum.

Bir valinin ( Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu ) elinde süpürge ile yerleri süpürmesine şahit oldum.

Koordinasyondan sorumlu bir müdürün ( Aksaray AFAD İl müdürü Cezmi Türkmen) Yere serdiği karton üzerinde birkaç saat uyku ile görevini layıkıyla yapma derdiyle dertlendiğine şahit oldum.

Yardım için gelen iş makinalarına, araçlara yakıt ikmali için tüm imkânları seferber eden bürokratın ( Aksaray İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yüksel Çelik ) gayretlerine şahit oldum.

Daha nelere şahit oldun derseniz. Takım Elbiselerini giyip üç beş fotoğraf çektirip giden siyasilere de şahit oldum.

Dükkânını kapatıp sadece Allah rızası için gönüllülere sıcak çorba çıkartan esnafa, ineklerinden sağdığı sütü gönüllülere sıcacık verme derdinde olan çiftçiye şahit oldum.

Kanser tedavisini yarıda bırakıp kolundaki serumu çekip atan sağlıkçı kızın ( Cansu Parlak )  insanlara yardım edebilmek için memleketi Kayseri den gönüllü sağlıkçılar ile birlikte gelmesine çırpınışına şahit oldum.

Kısacası insanlığa kenetlenmiş bir ulusun insanlarının sarf ettiği gayrete şahit oldum.

Uzun bir yazı oldu. Bu yazı ile teşekkür etmek istedim. Kimlere diye sorarsanız eğer?

Başta Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu’ya, Aksaray İl özel idare Genel sekreteri Yüksel Çelik’e,  Aksaray İl Özel İdaresi destek hizmetleri müdürü Dursun Baltacı ya, Aksaray AFAD İl Müdürü Cezmi Türkmen’e,

Birbirinden değerli Aksaray AFAD Gönüllülerine, Kayseri’den hastalığını hiçe sayarak gelen değerli insan Sağlıkçı Cansu Parlak kardeşime, Sağlıkçı İzmirli Bertuğ Kalyoncu kardeşime, Bircan kurtarmak için gecesini gündüzüne katan tüm gönüllülere sonsuz teşekkürler. İyi ki varsınız, iyi ki sizleri tanıdım. Allah hepinizden razı olsun.

AFAD GÖNÜLLÜSÜ İzzet TINMAZ

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL