Genel

RECEP YAKAR’IN EN ZOR ANI.!

RECEP YAKAR’IN EN ZOR ANI.!

Şairin de dediği gibi:

Bir taşın yas tuttuğu sularda yüzen çocuk,

Muhakkak ki bilecekti varlıktaydı yokluk,

Böyle bu şehrin mayası, yürektedir tokluk bulancak,

Tarihi ihtiyar talihi metruk.

Karnı aç olsa da, yüreği tok insanların yaşadığı şehirde, oyların para ile alındığı gibi mesnetsiz iddialar kadar acı, acındırıcı, üzen, kahreden iddialar olsa da seçim sürecinin son anlarında ufkuna şiirler yazdığımız şehrimdeydim.

Hiç yapmadığım şeyleri de yaptım.İktidar partisinin toplantılarına katıldım, davet edildiğim muhalefet partisinin toplantılarına da katıldığım gibi.
Efendim oylar çalındı…Mesnetsiz iddia…Efendim para dağıtıldı…Asılsız iddia…

Ben ne şerhimin insanına ne de ülkemin insanına para gibi kirli şeyler uğruna oy satmak gibi ahlaksızlığı yakıştırmıyorum.
Peki, çay kömür dağıtılmadı mı.?Elbette dağıtıldı..Peki seçmen ülke genelinde bu yardımları almadı mı.?Elbette aldı…Sayın Bahçeli’nin de dediği gibi şunu yaptı.!Al paketi, vur tokatı….
Olması gereken, ya da olmaması gereken hareket mi bunu ayrı bir zemin ya da zamanda konuşalım.Gelelim Bulancak şehrinde gelinen finale…
Bulancak seçmeni iktidar partisini uyardı mı.?Uyardı…Uyarmadı demek, gerçeğin üstünü örtmektir.Hatta uyarı öyle bir aşamaya geldi ki, AKP’li seçmenin büyük bir kısmı sandığa gitmedi, gidenler ise, partisi lehine oy kullanmadı.Bu seçmenlerden bir kısmı, güç ve makamları kesildiği için aleyhte çalıştı mı.?Takdir kamu vicdanının.!Bu gerçeği alın, CHP içinde kullanın aynı ahval.İnsanların sayısal olarak az da olsa fikri temelli varlığının, davaya olan sadakatinin makama tercih edildiği bir gerçektir.İnandığı davayı, maddeye satmayan insanın alnından öpüyorum..
Tüm bu gerçekler içinde Recep Yakar’a kim oy verdi..?Binlerce insan verdi ancak bizi ilgilendiren kritik kitle diye tabir ettiğimiz kitle kim…O kitle ki onlarla ifade ediliyor….

1. Damları aktığı için, damlarını yaptırdığı garibanlar

2. Yakacak temini edip odasının ısınmasına sebep olduğu izbe, köşe, mahalledeki aileler..

3. “Yetime bir gülüşte sen ver” projesinde saçlarını okşadığı yetim çocuğun annesi, amcası, öksüz çoçuğun babası, amcası..

İşte Sayın Yakar’ın aştığı kritik sayısal gerçeğin altında yatan bu hakikattir.
Sayın Yakar, olurda bu gerçeği unutursa, bilmelidir ki, bu hakikat yüzüne inandığı hakikatle vurulur.

Neden yetimler.?

Neden çaresizler.?

Neden acizler.?

İslam peygamberinin hayatında öyle bir gerçek var ki:Hani Muhammet (as) süt annesi olarak kimse almak istememiş gerekçesi ise:O’nun yetim oluşu, bakım ücretini ödeyecek kimsenin olmayışıydı.Diğer süt annelerine göre yaşlı olan Hazreti Halime ise, başka çocuk bulamayınca Muhammet’i gönlünden gelmeyerek kabul etmişti.
Nereden bilirdi ki, bu hadise O’nu ölümsüz kılacak. Nereden bilirdi ki, bir yetim evine bereket getirecek..


O nedenle siz bilmezsiniz, Allah bilir.
Her yetim, bir Muhammet emanetidir…

Her cami, ibadethane değildir ama her yetim bir Muhammet emanetidir.

Diyorum ki:En zor anında yetişen gülüşünü verdiğin yetimdir.!
Sayın Yakar: Her mahallede cami var artık cami yaptırma işlerinde değil, bir yetimhanede adını duyalım.Özellikle proje aşamasında ki Bahçelievler mahallesinde ki cami yerine öyle bir yetimhane yaptıralım ki, tarihe mal olalım.!! O yetimhaneden, asra damgasını vuracak Muhammedi vicdan taşıyan bir çocuğun çıkmayacağının garantisini kim verebilir.?

O yetimhanede Kur-an Kursu değil, Kur-an’ı anlama dersi olsun…ve Doğru yolda olana selam olsun.

Ferda Akgül : Köşe Yazarı

Ferda AKGÜL / Köşe Yazarı

UYARI: Yazılardaki fikir ve değerlendirmeler yazarlara aittir ve aksi belirtilmediği sürece https://www.ilkhavadisgazetesi.com İnternet Haber sitesinin görüşlerini yansıtmaz. Bütün hukuki sorumluluk yazara aittir.

Loading

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

İlgili Haberler

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL